MUNZUR İSMİNİN ANLAMI.
Bizim asıl merak ettiğimiz bu önemli iki kitapta yer almayan ve kayıtlara girmemiş arkeolojik alanlardı.
2008 yılında botanikle ilgili hedeflerimize ulaştığımızdan 2009 yılından itibaren istemeyerekde olsa arkeolojiyle ilgilenmeye başladık. Çünkü gördüklerimiz ve araştırmalarımız sonucu öğrendiklerimiz çok farklı bilgilerdi. Bu bilgileri uzman kişilerle paylaştığımızda ise şaşkınlığımız dahada büyüyordu. Son yıllarda bu alanda en çok çalışma yapan rahmetli Ertuğrul Danık’ın 6-27 Temmuz 2002 yılında yaptığı yukarı Fırat bölgesi arkeolojik yüzey araştırması gözlem gezisi çalışmalarınada girmeyen bu alanların kayıtlara girmesi ve bilince taşınması için 2009 yılından itibaren kültür eksenli çalışmalarada başladık.
İlk dikkatimizi çeken önemli yer isimlerin anlamlarıyla oldu. Başlangıç olarak Munzur adının anlamını araştırdığımızda bilinen genel kavramların gerçekçi olmadığı yönündeydi. Araştırmacı M.Kalman Belge ve Tanıklarıyla Dersim kitabının 13. sayfasında
“Ayrıca Taylor “Munzur Nehri,nin isminin Ermenice Mendzoor veya Mehzoor,un bozulmuş olabileceğini, Mendzoor,un ulu veya büyük su kaynağı ya da Fırat nehri,ne denk düştüğünü“. Yazıyordu.
Munzur isminin Ermeni,cede karşılığı için başvurduğumuz Kürdolog ve Ermeniceyi çok iyi bilen Prof.Celile Celil’de Munzur’un değilde telafuz biçimi Munzur’a benzeyen Mendzoor’un büyük kaynak su anlamına geldiğini söylemesi bizleri Munzur adının Sümerce karşılığına yönlendirdi.
John A. Halloran,ın Sumerian Lexicon Version 3.0 adlı çalışmasında ilk defa Munzur adının bire bir yazılışına denk gelen çözümlemeler sunulması dikkatimizi çekti.
úmunzur[KI.AN.ŠEŠ.KI]: bitter plants. Yani acı-keskin bitkiler olarak Sümer tabletlerine geçmesi çok ilginçti.
Bizler her zaman için bilgimiz olmayan konularda kesinlikle ahkam kesmedik, merak ettiklerimizi konuyla ilgili bilim çevrelerine götürüp doğru olanı yapmaya çalıştık.
Daha önceleri Dersim’de yaşamış Urartularla ilgili başvurduğumuz akademisyenlerden bu sefer pek fazla faydalanamadık çünkü dünyada Sümer konusunda çok az uzman kişinin olması işlerimizi yavaşlattı. Viyana Üniversitesinin Orientalistik bölümünde bulunan Sümerler konusunda uzman Prof.Gebhard Selz’le bu konuyu konuşmak için rendavu aldık. Bizim merak ettiğimiz Sümerler gerçekten Munzur’a acı-keskin bitkimi diyorlardı ve okunuşuda yazıldığı gibimiydi.
Prof.Gebhard Selz,le ilk buluşmamızda S.O.S.Munzur’u tanıtıp derdimizi anlattık, o da verdiğimiz bilgileri araştıracağını söyleyerek bir sonraki rendavuya kadar beklemeye başladık. Rendavu günü yanına gittiğimizde odasından çıkan arkeoloğunda Dersim’i bildiğini ve kendisine sunduğumuz çalışmalardan biri olan Çocuklar için Dersim atlasına baktığını ve beğendiğini bu nedenle odasına asmasına izin verip vermiyeceğimizi söylemesi karşısında ilgisine çok teşekkür ederek dinlemeye başladık.
Prof.Selz Munzur kelimesinin yazılışının Munzur veya Munzer olduğunu ikisininde aynı anlama geldiğini yani bugün Munzur olarak söylenenle aynı şey olduğunu ve Sümer,lerde Munzur’un karşılığı ilaç özelliği olan Glycyrrhiza glabra yani Meyan bitkisine denk geldiğini söylemesiyle bizler için yeni bir dönem başlamış oldu.
Acaba halen Dersimliler beşbin yıl önce Sümerlerin isimlendirdiği bu bitkiyi aynı adlamı kullanıyorlardı. Prof.Selz artık geri kalan araştırmanın sorumluluğunu Dersimliliere bırakıyordu. Prof.Selz’in tespitleriyle ilk somut yanıtı Hozatlı olan yazar ve sanatçı Ali Rıza Kamera Asman’den geldi. Köylerinde bu bitkiye Sümerler gibi Munzur bitkisi olarak adlandırdıklarını ve özellikleri hakkında bilgi vermesi ile aylar süren araştırmalarımızda olumlu bir sonuca vardık.
Prof.Selz’e Sümerler Mezopotamyanın aşağısında Munzur ise en yukarısında, bu bağlantı nerden geliyor dediğimizde.
Prof.Selz şunları söyledi, Sümerler ve diğer eski halklar hep Fırat’ı ve Dicle’nin doğduğu toprakları merak ettiklerinden sürekli yukarı doğru araştırmak için gittiler ve bu halklar en çokda Fırat,ı merak ettiklerinden Munzur’la bir noktada kesiştiler dedi.
Bizim merak ettiğimiz Sümerler çok gelişmiş bir halkdı ve ticaretide iyi biliyorlardı Fırat’ın kaynaklarına yaptıkları yolculukta beraberlerinde satmak içinde mal getirip bu coğrafyada satıp karşılığında bölgenin en önemli değiş tokuş aracı olan ilaç özellikli acı bitkilerini veya Munzur bitkisini alıpda dönüyorlardımı fikrimize Prof.Selz bilimin bunu kabul edemiyeceğini fakat yukarı doğru yapılan bu yolculuklardan dönüşte Munzur bitkisini birlikte getirmiş olabileceklerinin ihtimal olarak şimdilik bir kenarda durması gerektiğini söyledi ve bizde Munzur isminin anlamına ilk adımımızı bu vesileyle atmış olduk.
Diğer dillerdeki kelimelerin kökenine benziyor öyleyse budur demek pek gerçekçi değil.
Sümerler Munzur’u bugünkü gibi yazıp okumuşlar ve Meyan türünden bir bitkiye Munzur adını vermişlerdi. Munzur vadisi içerdiği biyolojik zenginlik yüzünden her zaman Mezopotamyanın bahçesi olmuştu bize göre bu kesişmelerin hiç biri tesadüf değil, şimdi daha çok araştırmalıyız çünkü önemli ipuçları ve Dersim’de arkeologları bekleyen çok sayıda höyük var.
Dersim kapalı kutu bir anlamda Karasu ve Peri nehirleri arasına sıkışmış keşfedilmeyi bekleyen bir ada durumunda. Bu ilk yazıyla beraber özellikle bilim çevrelerinin dikkatini çekeceğini umduğumuz gözlemlerimizi paylaşmaya devam edeceğiz.
Haziran 2010