BUNUN ADI KATLİAM.

13 Haziran 2013 günü Mazgirt’in büyük köylerinden Riçik’i arkamızda bırakalı çok az zaman olmuştu. Yolun kenarında farklı bitkileri gözlemlerken, yakın mesafedeki beyaz münübüsün yanındaki adamın koşuşturmalarına an ve an dahada yakınlaşıyoruz.

Bizler dört bir koldan, Dersim florası kayıtlarıyla ilgili canla başla çalışırken gizemli araba ve yaşı 55 – 60 arasında olan adamla aramızdaki mesafede azalıyor, adamın burda ne yaptığıyla ilgili yorumları yapmaya başlıyoruz. Adam bulduğu küçük su birikintisinin yanında yerlere bir şeyler sermiş, biz bunun dut olabileceğini zannediyoruz fakat diğer arkadaşımız daha dut çıkmadı demesiyle, istemediğimiz gerçeklerle karşılaşıyoruz. Yerlerde kurutulmaya bırakılmış onbinlerce orkide soğanı ve bir o kadarıda arabanın içinde.

 

 Beyninden vurulmak tabiri bu olsa gerek, günlerdir dağ taş demeden, sabah yediden akşamın karanlığı çökünceye kadar tüm Dersim coğrafyasında bir bitkiyi dahada kayıt altına alalım, doğamızı koruyalım diye çırpınırken gördüklerimiz bizi şok ediyor. O güzelim Orkideleri böyle görünce, adama doğayı resmen katlettiğini, anlatmaya çalışıyoruz ama nafile.

Büyük tencerede pişen yemeği görünce kalabalık olduklarının farkına varıyoruz, diğerleri nerede diyoruz, sonra gelecekler diyor. Buna sessiz kalmayacağımızı söyleyince, işsiz olduklarını, dışarıdan Dersime geldiklerini anlatıyor. Orkidelerin soğanlarını salep ve Maraş dondurması yapımı için toplayıp sattıklarını ve çaresizlikten bu işi yaptıklarını söylemesiyle tartışma uzuyor. Gurubun geri kalanları kesin aşağıda olan büyük vadide katliama devam ediyorlardır, biz ise dilimiz döndüğünce doğamıza verdikleri zararı anlatmaya çalışıyoruz. Adamların üs kurdukları yer işlek yol kenarı ve büyük Riçik köyüne çok yakın.

Tahmin yürütmeye bile gerek yok, her gün onlarca insan bizim gördüklerimizi kesinlikle görmüştür ama neden kimse müdahale etmemiş. Tartışmayı çok fazla uzatmanın veya doğayı katlediyorsunuz demenin pek anlamının olmadığı adamın pişkinliğiyle ortaya çıkmaya başlamışken bizde Mamekiye doğru yol alıyoruz.

Çok acil olarak duyarlı olduğuna inandığımız, çevreci bir arkadaş ve Orman işletmesinde çalışan görevliye durumu anlatıyoruz. Görevliler ertesi gün gidip bu alanı kontrol ediyorlar. Adamların gittiği bilgisini köylüler, yetkililere bildiriyor, bu tür vakalar son yıllarda Dersim,de çokça olmaya başladı, barajlara karşıyız demenin yanında bu tür katliamlara karşıda durmak, doğayı koruduğunu söyleyen her kesin görevi olmalı. Dersim çok büyük bir coğrafya çok az sayıda görevlinin kontrol etmeside imkansız, kim nerede bu tür olayları görürse duyarlı olmalı, mutlaka yetkililere bildirmeli ve bilgileri kamuoyu ile paylaşmalı. Kamuoyu yaratılmadan bu tür katliamların önüne geçemeyeceğimizi bilmemiz gerekir.

Haziran 2013