HOCA DAHA NE YAPSIN.
2005 yılında yaptığımız etkinlikte, çevre sorunlarının ne kadar ağır tahribatlara yol açacağını Prof. Dr. İlyas Yılmazer hocamızdan çok detaylı şekilde öğrenip daha ciddi meselelere yaklaşmaya başlamıştık. İlyas hocamız Dersim’in, barajlar, HES,ler ve maden aramalarıyla çok büyük tehlike altında olduğunu, bıkmadan, usanmadan dile getiriyordu. Bu projeler biterse, Balıkesir’in Balya ilçesindeki gibi geriye dönüşün imkansız olduğunu anlatıyordu.
İlyas hocamıza aradan geçen yıllar içinde çok danıştık, Mercan’da kaçak HES’i, Uzunçayır barajını, Dinar HES’i, Dersim merkezde yapıp darbeyi vurdular. Bununlada kalmadılar, Peri vadisini boydan boya barajlarla katledip, İliç’te maden işletmesi devreye sokularak, kanadımızı, kolumuzu kırdılar. Bizler, Dersimliler olarak nemi yaptık, çok küçük bir kesim dışındakiler, bol bol yaptırmayız sloganları atıp, festivallerle, gecelerle, gezilerle zaman geçirdik.
2012 yılında , Turgutlu’lu çevrecilerin, karşılaşacakları çevre katliamını bilince çıkarıp, kamuoyu oluşturmak için, Balya kasabasındaki çevre felaketini yakından görüp, yaşananları birinci elden dinlemek için yaptıkları gezide, 85 yaşındaki Hayati Görücü’nün „Madenciler 100 sene önce toprağımızın balını aldılar, bize de sadece ah ile vah bıraktılar. Gördüğünüz gibi maden bölgesinde 100 senedir bir tek ot bile bitmiyor“ sözlerini mutlaka halkımıza anlatmalıyız diyoruz. Bırakın Balya kasabasını Ovacık, Havaçor’un arka tarafı İliç’teki çevre katliaminın tahribatları bir nefes gibi ensemizdeyken, mutlaka ve mutlaka halkımızın bunları bilmesi gerekir diye düşündük.
2015 yılında yapacağımız etkinlik için İlyas hocamızın kapısını tekrar çaldık, vaktiniz varsa etkinlikten önce Dersim’i özellikle baraj ve maden sahalarını birlikte dolaşalım, halkımız adına yola çıkanlara durumun ne kadar ciddi olduğunu anlatamıyoruz, en iyisi biz halkımızın ayağına gidip durumu anlatalım diyoruz, sağolsun İlyas hocamız işlerini erteleyerek bizleri kırmıyor.
2015 yılının Mart ayında, Avukat Barış Yıldırım’ın itirazları sonucu mahkeme, Geyiksuyu bölgesinde, Valiliğin ÇED gerekli değildir kararını bozarak, zaman kazanmamızı sağlamıştı. Geyiksuyu ile Ovacık Cevizlidere arasında yapılması düşünülen maden aramaları, barajlardan bin kat daha tehlikeli olacak sonuçlar doğuracak ve Dersim’in sonunu getirecekti. Mahkemenin başvurduğu bilirkişi heyeti, güvenlik gerekçesiyle Dersime gelmeden bu kararı vermişti.
İlyas hocamız uzun yıllardır Dersim’le ilgilenmiş, bölgeyi çok iyi biliyordu. Hocamızın Jeoloji profosörü olmasının yanında, ziraatçı olmasından dolayı her iki disiplinde önemli bilgilere ulaşmamızı bir kez daha imkan verecekti.
Çok verimli bir çalışma gerçekleştirdik, özellikle Geyiksuyu – Deşt bölgesinde hocamızın taspitleri çok can alıcıydı. Bu işin şakası yok, çok dikkatli olmalıyız, eğer bu madencilik projesi faliyete geçerse Dersim’i unutun, bu yüzden elimizden geldiğince kamuoyunu bilgilendirmeliyiz diyordu. 
İlyas hoca, her zamanki enerjisiyle Deşt’eki köylülere, maden aramalarının sonuçlarını aktararak, meseleyi ciddiye almaları gerektiğini ve ancak birlik içinde duyarlı olursak sorunlara cevap oluşturabileceğimizi söyledi.
Aynı duyarlılğı hoca, Ovacıkta ve Dersim merkezde yaptığımız çalıştaydada dile getirdi. İlyas hocamızı uzun yıllardır tanıyoruz, çevre mücadelesindeki ve kamuoyu oluşturmadaki yeri tartışılmaz. Şimdi düşünüyoruzda, hocamız daha ne yapabilir, gerçekten bilmiyoruz, bilen varsa söylesin, Hoca Daha Ne Yapsın.