FLORA
Dersim’de yaptığımız çalışmaların ana ekseninde hep flora oldu. Bu yüzden flora bizi en çok zorlayan disiplindi. Verilen büyük emeklere rağmen hiçde azınsanmayacak çok önemli kayıtların oluşmasında emeğimiz oldu. Şimdilik yedi tane yeni türü litaratüre kazandırdık, bu sayı ileriki dönemlerde dahada artacak, tarihte Dersim ve Düzgün Baba isimleri ilk defa iki bitkiye ad olarak verilerek resmi olarak bilim dünyasının dikkatine sunuldu. Bunlara ek olarak 700 ile 1000 arasında farklı bitkilerin örnekleri toplandı, bunlar içinde Dersim için yüzlerce yeni kayıttan ve Türkiye için yeni türlerden sözedebiliriz. Bu bitkilerden teşhisleri tam anlamıyla bitmedi, toplanan bitkilerin tümü, teşhis edildiğinde çok sevindirici haberleri duymak şaşırtıcı olmayacaktır.
Viyana Üniversitesi Eczacılık fakültesinden Prof. Johannes Saukel,in tavsiyesi üzerine öğrencisi olan Palu kökenli Kader Karlıdağ ve Fırat Üniversitesi botanik bölümünden Prof. Dr. Şemsettin Civelek,in asistanı Murat Kürşat hocayla 2007 yılında Dersimde çalıştık. Murat hoca ve Kader hanım bu gezide çok önemli verileri özellikle etnobotanik bilgilerini kayıt altına aldılar.Prof. Saukel’ın geçmişte bizi yönlendirmesiyle 2009 yılında Viyana Doğa Tarihi Müzesinin botanik bölümü müdürü Dr. Ernst Vitek’le tanıştık. Dr. Vitek’in başında olduğu kurum, bitki kayıtları açısından Dünyanın en önemli ilk üç kurumundan biri olarak gösteriliyor ve kendilerini tanımak, Dersime gelmelerini sağlamak bizler için tarihi şanstı.
2011 yılında kamuoyuna deklare ettiğimiz Tunceli Üniversitesine yönelik çağrımızdan dolayı, Rektör bey Viyanaya geldi ve Dr. Vitek’le müzede Prof. Saukel’le üniversite bilimsel konularda işbirliğ için karar aldılar. Dr. Vitek uzun yıllar beklemenin sonucunda nihayet Dersime varmasına sayılı günler vardı. Tunceli Üniversitesi ve Müze üç yıllık anlaşma yaptı ve çalışmalara başladılar.Bu çalışmada Yrd. Doç. Dr. Ebru Yüce, Biyolog Cemil Ergin, Yrd. Doç. Dr. Uğur Çakıcıoğlu ve Dr. Ernst Vitek birlikte emek verdiler. Dr. Vitek uzmanlık alanı olan kengerlerin peşine düşerken Dersim için yüzlerce yeni kayıta, diğer hocalarımızla birlikte emek verdi. Dersimdeki bitki çeşitliliği hiç abartısız çok zengin ve çoğu ülkelerden daha fazla türe sahip, kayıtlara girmemiş çok sayıda tür var. Son yıllarda bu alanda önemli kayıtlar tutuldu fakat eksiklikler halen var, bunun en büyük nedeni çatışmalı ortam, kurumların ilgisizliği ve diğer sorunlar. 2014 yılında bakanlığın yapmış olduğu envanter çalışması vardı, bu öylesine bir tarihi fırsattıki ne yazıkki Dersimliler anlıyamadı. Biz bunun üzerine bir yazıyı web sayfamızda yayınladık. Böylesine bir fırsat bir daha olmaz ne olur biraz duyarlı olup çalışmaya destek verelim diye çok çırpındık, malesef olmadı. Uzun yıllar içinde belirli tecrübelere ulaştığımızdan, bakanlığın yapacağı çalışmadan dolayı vatandaş olarak bilim insanlarına yardımcı olmak için başvurduk ve bildiğimiz önemli bitki alanlarını kısıtlı zaman diliminde kayıtlara geçmesine yardımcı olduk. Metin Armağan hocamız, Ebru Yüce ve Ernst Vitek ve Şinasi Yıldırımlı hocalarımız gibi çok önemli kayıtların oluşmasını sağladı.2015 yılında, TSO ile birlikte yaptığımız çalıştayı için, uzun yıllar sonra Dersime tekrar gelen Prof.Dr.Şinasi Yıldırımlı ve Bingöl Üniversitesinden Doç.Dr. Ömer Kılıç hocalarımızın, Söğütlüçeşme, Hakis ve Rabat yakınlarında yaptıkları çalışmalarda çok anlamlıydı. Özellikle baraj ve HES tehlikesi altındaki Söğütlüçeşme ile Hakis bölgelerindeki her bir kayıt, dağlardaki onlarca kayıta bedeldi, çünkü mahkemeler ve bilirkişiler için önemli verilerdi. Söğütlüçeşme ve Hakis‘te hocalarımız kısa sürede çok değerli verilere ulaştılar.
Flora kayıtları çok emek istiyen bir disiplin, uzun yıllar gözlem yapıp bilgilere sahip olduktan sonra emeklerin karşılıkları görülüyor. Birden bir bir bölgeye gidip verim almanız imkansız, uzun gözlemlere yayılan yıllar sonucu bir şeyler ortaya çıkıyor. Üzerinde çok çalışılan kengerle ilgili bir örnekle bunu daha iyi anlatabiliriz.
Hocalarımız ilk arazi çalışmalarında Dersimdeki kengerin yeni bir tür olduğunu söylüyorlardı, bir yıl sonra kengerin tüm Dersim coğrafyasında izi sürüldü ve Türkiye’deki ilk kayıtın olduğu yerlerden Bayburta gidip izini aradılar. Bundan bir yıl sonra tekrar tüm Dersim coğrafyasında takip edildi ve tekrar Bayburta gidildi. Üçüncü yıl içinde Bir kez daha Dersim coğrafyası gözden geçirildi, ilk kenger kayıtlarından olan Kemaliye yakınlarındaki Sandık ve Ocak köylerine gidilip 1890 yılında ünlü bilim insanı, Paul Ernst Emil Sintenis ilk kayıt yaptığı izleri takip ettik.
Viyana Doğa ve Tarih Müzesi herbaryumunda, Paul Ernst Emil Sintenis’in 1890 yılında Kemaliye – Eğin’de kayıta aldığı kenger.
125 yıl sonra Paul Ernst Emil Sintenis’in izinde Kemaliye – Eğin, Sandık köyünde.
Bir bitkinin takibi üç yıl aldı, verilen emeği çok yakından gördük, barajlar ve maden aramaları ile ilgili firmaların hazırladıkları raporlara bakınca, bilim bu mudur demeden edemiyoruz. Nasıl olurda, madenler ve barajlar olsun diye, bir haftalık bir gözlemle hemen karar veriliyor. Çoğunlukla gözlemde yapmıyorlar, masa başında oturup, işlerine gelen şeyleri yayınlayıp, litaratür bu denilerek milyonlarca yılda oluşmuş değerleri, kar hırsına kurban ediyorlar. Verdiğimiz sadece bir bitki örneği, onlarca bitkinin takibini düşünün, emeğin ne olduğu ortaya çıkar.Flora dediğimiz gibi çok emek verdiğimiz alandı, bütün hocalarımıza şükran borçluyuz, çevre mücadelesinde kamuoyu oluşturma ve mahkemelere çok sağlam delilleri hocalarımızın yaptıkları çalışmalardan dolayı artık sunabiliriz. Onbeş yıllık çalışmalarımızın ana hedefi daha fazla Dersim bilgisiydi, bunuda geldiğimiz noktada, varolan eksikliklere rağmen, yaptığımızı düşünüyoruz.